Could
- Could
Türkçe’ye “-ebilmek” olarak çevirilir ve cümleye “yetenek, olasılık, rica” anlamları katar.
Yapısı :
– Cümle içerisinde bir yardımcı fiil gibi görev yapar yani olumsuz cümlelerde “not” eki alır ve soru cümlelerinde özneden önce kullanılır.
– Tüm şahıslarda aynı şekilde kullanılır ve kendinden sonra gelen fiil her zaman yalın haliyle kullanılır.
Aşağıdaki tabloyu inceleyelim. - Kullanımı: Could, “can” kipinin geçmiş zamanda kullanılan halidir ancak kullanım amacına göre Present anlam da taşıyabilir. Yukarıda 3 farklı anlamda kullanabileceğimizden bahsetmiştik. Şimdi bunları birer birer inceleyelim.
- A) Ability: “Yetenek” anlamına gelir ve bu kullanımıyla “can” kipinin geçmiş zamandaki halidir. yani geçmişte yapabildiğimiz/yapamadığımız şeylerden bahsederken kullanırız. Dolayısıyla kullandığımız zaman ifadelerinin de geçmiş zamana (yesterday, last year gibi) ait olmasına dikkat etmeliyiz.
Örnek
– I could read simple texts before I went to school.
(Okula gitmeden önce basit parçaları okuyabiliyordum.)– My sister couldn’t tie her shoes until I tought her.
(Kız kardeşim ben öğretene kadar ayakkabılarını bağlayamıyor.)– Beethoven could play the piano at the age of four.
(Beethoven 4 yaşındayken piano çalabiliyordu.) - Possibility: Olasık belirtirmek için kullandığımızda could Present anlam içerir ve “can” e göre daha düşük bir olasılık belirtir. Yani şimdiki zamanla ilgili bir olasılıktan söz ediyoruzdur.
Örnek
– David: I can’t find my keys!
(Anahtarlarımı bulamıyorum.)
John: They could be at home or in the office.
(Evde veya ofiste olabilirler.) – Your parents could punish you for not telling them the truth.
(Ebeveynlerin onlara doğruyu söylemediğin için seni cezalandırabilir.) - Request: Birinden bir şey rica ederken “could” kullanılabilir. “can” e göre daha kibar bir kullanımdır.
Örnek
– Could I use your phone to call my dad?
(Babamı aramak için telefonunuzu kullanabilir miyim?)– Could you pass me the salt?
(Tuzu bana uzatabilir misin?) - Bu 3 kullanımı dışında could ayrıca If Clauses Type 2 şart cümlelerinde de kullanılır.
Örnek
– If I had time, I could help you with the housework.
(Zamanım olsaydı sana ev işlerinde yardımcı olabilirdim.)– You could run faster if you weren’t so fat.
(Bu kadar kilolu olmasan daha hızlı koşabilirdin.) - could have V3 : Bu yapı Türkçe’ye “-mış olabilir, -mış olabilirdi (ancak olmadı)” şeklinde çevirilebilir. Geçmişte yaşanan bir olay hakkında tahmin yürütmek veya olasılık belirtmek için kullanılır. Özellikle If Clauses Type 3 şart cümlelerinde kullanımı yaygındır.
Örnek
– The mountaineers haven’t returned yet. Something bad could have happened.
(Dağcılar henüz dönmediler. Kötü birşeyler olmuş olabilir.)– *If you had been more careful, we could have won the game.
(Eger daha dikkatli olsaydın oyunu kazanabilirdik.)
*Son örnekte oyunu kazanabilirdik ancak sonuç olarak kazanamadığımız anlamı çıkar.
Şu Sayfamız Çok Beğenildi
İleri Seviye
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.