Ever – Never – Just – Already – Yet
- ever : “hiç” anlamındadır ve soru cümlelerinde fiilden önce kullanılır.
Örnek :
– Have you ever tried Chinese dishes before ?
( Sen daha önce hiç Çin yemeklerini denedin mi? )
– Have you ever ridden a camel so far?
( Sen şimdiye kadar deveye hiç bindin mi? )
– Has she ever talked to foreigners lately?
( O, son zamanlarda yabancılarla hiç konuştu mu? ) - never : “hiç” anlamındadır ve olumlu cümle yapısında fiilden önce kullanılır ancak cümlenin anlamını olumsuz yapar.
Örnek :
– I have never eaten Sushi before.
( Ben daha önce Sushi hiç yemedim. )
– It has never snowed in Sahara up to now.
( Şimdiye kadar Sahara’da kar hiç yağmadı. )
– We have never seen such a disaster before!
( Biz daha önce hiç böyle bir felaket görmedik. ) - just : “az önce, daha yeni, henüz” anlamlarına gelir ve olumlu cümle yapısında fiilden önce kullanılır.
Örnek :
– I am too tired. I have just come from work.
( Çok yorgunum. İşten daha yeni geldim. )
– She has just had breakfast. She can’t be hungry now.
( Az önce kahvaltı yaptı. Şimdi aç olamaz.)
– A: Where is John? B: He has just gone out to smoke.
( A: John nerede? B: Az önce sigara içmek için dışarı çıktı.) - already : “zaten
, çoktan, halihazırda” anlamlarındadır ve olumlu cümle yapısında fiilden önce kullanılır. Bir işin beklenenden önce yapıldığını ifade eder.
Örnek :
– Mum : Go to your room and do your homework now!
( Odana çık ve ödevini yap hemen! )
Son : I have already done my homework.
( Ödevimi çoktan yaptım. )
– We have already watched this film twice. Let’s watch another one.
( Biz bu filmi zaten 2 defa izledik. Bakşa bir tane izleyelim. )
– I have already called an ambulance. They’ll be here soon.
( Ben çoktan bir ambulans çağırdım. Birazdan burada olurlar. ) - yet : “henüz
, hala, daha” anlamlarındadır. Olumsuz cümle ve soru cümlelerinde cümle sonunda kullanılırlar.
Örnek :
– Have you set the table yet?
( Daha masayı kurmadın mı? )
– Has Adam brought the papers yet?
( Adam gazeteleri daha getirmedi mi? )
– Have they finished painting the room yet?
( Odayı boyamayı henüz bitirmediler mi? )
– I haven’t had time to study English yet.
( Henüz İngilizce çalışmak için vaktim olmadı. ) - Konuyla ilgili alıştırmalara ulaşmak için tıklayınız
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.